İslam tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Hz. Ömer, adaleti, dürüstlüğü ve cesaretiyle tanınır. Onun liderliğinde, İslam devleti hem içerde hem de dışarda büyük bir refah ve güvenlik dönemi yaşamıştır. Ancak, modern dünyada bu büyük şahsiyetin ismini ağızlarından düşürmeyen pek çok insan, onun yaşantısından ve ahlakından ne kadar uzak olduklarının farkında bile değiller.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (SAV), şöyle buyurmuşlardır: Ümmetim hakkında en çok korktuğum; ağzı iyi laf yapan münafıklardır. (Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned 1/44). Olduğunu ifade etmiştir. Bu, insanın dışarıdan bakıldığında dürüst ve samimi görünmesi, ama aslında içinde bambaşka niyetler taşıması demektir. Bugün bu söz, belki de her zamankinden daha geçerli. Sosyal medya çağında, insanlar göründükleri kişiyle, gerçekten oldukları kişi arasındaki farkı gizlemekte ustalaşmış durumda.
Bir yanda, konuşurken Hz. Ömer gibi adaletten, dürüstlükten, samimiyetten bahseden, diğer yanda ise hayatını tam anlamıyla bu değerlerin zıttı şekilde sürdüren insanlar var. Onlar için önemli olan, topluluk içinde nasıl algılandıkları. Bu kişiler, günlük hayatlarında adeta bir "Turist Ömer" gibi yaşıyorlar; kendi ahlaki değerlerinden uzak, anlık keyiflerin ve yüzeysel tatminlerin peşinde koşuyorlar.
**Dürüstlük ve Adaletin Önemi**
Hz. Ömer, adaletin ve dürüstlüğün simgesiydi. Onun hayatından alınacak en büyük derslerden biri, her durumda adil olmanın ve dürüst kalmanın gerekliliğidir. Modern dünyada, dürüstlük genellikle kısa vadeli kazançlar uğruna feda ediliyor. İş yerinde, toplumda, sosyal medyada; birçok insan başkalarının beklentilerine göre şekilleniyor ve gerçek benliklerini gizliyorlar.
Oysa Hz. Ömer'in hayatına baktığımızda, adaletin ve dürüstlüğün nasıl büyük bir toplumsal değişime yol açtığını görüyoruz. Onun zamanında, insanlar arasında ayrım yapmadan herkese adil davranmak, toplumun her kesiminde büyük bir güven ortamı yaratmıştı. Bu güven ortamı, toplumun huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamıştı.
**Gerçekten Hz. Ömer Gibi Olmak**
Konuşurken Hz. Ömer gibi olmak kolay; zor olan, onun gibi yaşamak. Adaletli, dürüst, cesur ve samimi olmak, sadece sözlerde kalmamalı. Bu değerler, günlük hayatımızın her anına yansıtılmalı. İşte o zaman, gerçekten Hz. Ömer gibi olabiliriz. Onun adını ağızlarımızdan düşürmeden önce, onun yaşantısını ve ahlakını içselleştirmeli ve hayatımıza yansıtmalıyız.
**Sonuç**
Peygamber Efendimiz’in (asm) münafıklar hakkındaki uyarısı, günümüz dünyasında yankı buluyor. Konuşurken Hz. Ömer gibi olup, yaşarken Turist Ömer gibi olanlara karşı, her birimizin kendimizi sorgulaması gerekiyor. Gerçek adalet ve dürüstlük, sadece sözlerle değil, eylemlerimizle ve yaşantımızla gösterilir. Hz. Ömer’in izinden gitmek, onun gibi konuşmakla değil, onun gibi yaşamakla mümkündür.
Aydın Mertayak