Memleketimizde yemek alışkanlığından dolayı kalp hastalıkları özellikle hipertansiyon hastalıkları çok sık görülmektedir.
Hipertansiyon, kalpten vücuda taşınan kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin, kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olduğu yaygın bir tıbbi duruma verilen isimdir. Hipertansiyon aynı zamanda yüksek tansiyon adıyla da bilinir.
Tansiyonun 14'e 10 ve daha yüksek olması durumu hipertansiyon olarak kabul edilir. Bu yükseklik evde uygulanacak doğal yöntemlerle tedavi edilebilir ancak tedavi edilmediği takdirde yüksek tansiyon kalp hastalıkları, beyin hasarı ve felç gibi tehlikeli durumlara sebebiyet verebilir.
Hipertansiyon hastalığının ana sebeplerinden bir olan tuzun kullanımı mutlak kontrol altına alınmalıdır.
Bu nedenle yöremizde beslenme alışkanlığında değişiklik yapılmalı, doktorunuzun kontrolünde uygun antihipertansif tedavi ve hastalığın takibi hipertansiyon ve komplikasyonlarını önleme de şarttır.
Yüksek tansiyonda sık idrara çıkma, baş ağrısı, yorgunluk, bulantı, kusma, nefes darlığı, huzursuzluk ve bulanık görme gibi belirtiler meydana gelir.
Kanın atardamarlardan yüksek basınçla akması sonucu gelişen yüksek tansiyon belirtileri şunlardır:
- Şiddetli baş ağrısı
- Özellikle geceleri idrara çıkma sıklığının artması
- Bulanık görme
- Nefes almada zorluk
- Kalp çarpıntısı ve kalp atışında düzensizlik
- Baş dönmesi
- Mide bulantısı ve kusma
- Halsizlik ve yorgunluk
- Kaygı ve huzursuzluk hissi
- Burun kanaması
- Kulak çınlaması
- Bacaklarda ödeme bağlı şişlik
- Gözlerde kızarıklık
Yüksek tansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir.
Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez.