Güneşimi Çaldılar, Baba
Güneşimi çaldılar, baba,
Şafakta deniz yıldızı ararken,
Çıplak ayaklarım delindi keskin kabuklardan,
Kan damladı karanlık sokaklara.
Bulutlarla örttüler güneşimizi,
Karanlıkta bıraktılar bizi, baba.
Umutlarımızı çaldılar, köz köz yaktılar,
Geleceğimizi savurdular rüzgâra,
Öfkemizi büyüttüler zifiri karanlıkta.
Güneşimi çaldılar, baba,
Ovalar yangın yerine döndü,
Nehirler kurşun gibi ağır aktı.
Dağlar sırtından vuruldu,
Baharın türküsü sustu,
Çırılçıplak kaldı toprak.
Kerpiç duvarlar çökertildi üstümüze,
Ellerimizden çekip aldılar kitapları.
Kalemimiz kırıldı masalarda,
Dostluklarımız parça parça edildi.
Taştan bir duvar gibi dizildiler önümüze,
Gözleri kör, dilleri paslı.
Gazze'de bir mazlum çocuğun feryadı,
Yürek dağlar, baba.
Bir kandil yandı, uzak bir diyarda,
Bir ışık, bir kıvılcım, bir ümit, baba.
Bulutlar sardı güneşi,
Ufkumuz griye kesti.
Ama susmadı toprağın kalbi,
Yanık türkülerle inledi taşlar.
Çoban ateşlerimizi söndürdüler, baba,
Bir kıvılcım bile bırakmadılar.
Ama unuttular:
Bir kıvılcım yeter ormanları tutuşturmaya,
Ve bir mum ışığı dağıtır en kesif karanlığı.
Karanlık çöktü sanırken,
Uzakta bir ışık belirdi,
Bir kandil yandı geceyi yara yara.
Baba, o kandil bizimdir!
Güneş çalındıysa,
Biz bir sabahı doğururuz yeniden!
Ve biliyorum, baba,
Bu karanlık dağılır elbet,
Bu gökyüzü yeniden maviye keser.
Güneş, ellerimizde yeniden parlar!
Aydın Mertayak