Şu an da onlarca sosyal medya hesabımız var. Ve günün bir çok saatini ona ayırmaktayız.
Bu hesaplarımızda gezerken ya hoşlandığımız içeriklere yada bazı vakit geçirme seçeneklerini kullanmakta olduğumuz bir gerçektir. İlk zamanlarda sosyalleşme, e-demokrasi gibi bazı tanımları getiren sosyal medya zaman geçtikçe bir pazar haline geldi. Bu süreçte insanlar kendilerini farklı göstermeye gizli bir kimliğe bürünüp günlük yaşamda yapamadıkları bazı şeyleri sosyal medya ortamında yapmaya başlamışlardır.
Çünkü kendilerini görünmez hissetmektedirler. Diğer bir yönü ise beğeni ve takip hastalığıdır.bu süreçte kişiler bir beğenilme arzusu içerisine girerler tanınma yada kendisinin niteliğini sosyal medyada ki takipçi yada beğeniye oranla kıyaslama yapmaktadır. Burada kişi güncel yaşamını dahi sosyal medyada ki takipçilerine beğendirme arzusu içerisinde geçirir ve günlük hareketlerini bildirir, yediği yemekten bulunduğu ortama kadar sosyal medya da popülerliğini artırma çabası içerisinde gününü tamamlar.
Bu neden bir hastalıktır.
Çünkü kendiniz aslınızı kaybedip başka insanların istediği şekle girmeye çalışıyorsunuz. Orijinal bir şekilde yaşamak yerine yapmacık bir tavır sergilemek gerekmektedir. Adeta kendi benliğinden çıkıyor insanlar korku ve utanç duygusu olmadan hareket ediyorlar. bu durum uzay çağına çok hızlı girmemizdendir. Bilinçlenmenin yanlış yada hatalı tamamlanmasından kaynaklanmaktadır. Aslında medya okur yazarlığı dersinin toplumun her kesimine iyi bir şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Bunları göz önüne alarak toplumsal olarak, etik doğrular doğrultusunda hareket etmeliyiz ve yanlış gördüğümüz olayların üzerinde durmalıyız.
Çünkü yapılan yanlış düzeltilmediği sürece zamanla doğru haline veya normal bir olay haline gelebilir. Bunları söylememizin en önemli nedeni toplumsal olarak yanlış veya eksik gördüğümüz bazı konuların zararını görmemiz ve toplumsal olarak gidilen bu yanlıştan acilen vazgeçilmesi o yolun artık doğru veya normal olduğundan vazgeçilmesidir. Orijinal, toplumsal etik davranışlar doğrultusunda hareket eden inançlı bir toplum olmamız gerekmektedir bu umutla hareket etmemizi umut ederim.