1912 yılında Medrese Mahallesinde doğdu. Kuvâ-yı Milliyeci Mustafa Bey’in oğludur. Ortaokulu dışarıdan bitirmesine ve yüksek tahsili olmamasına rağmen kendini yetiştirmiş münevver bir şahsiyetti.
Çok Partili Hayata geçiş ve Demokrat Parti’nin kuruluşundan sonra bu partide yer aldı. DP pek çok yerde olduğu gibi Rize’de de büyük bir ilgi gördü. Partinin Rize şubesi 10 Mart 1946’da açıldı. Mehmet Fahri Mete, Rize’de oluşturulan İl İdare Kuruluna başkan seçildi.[1] Kurul, hemen il çapında parti kademelerinin oluşturulmasına ve üye çalışmalarına başladı. Bir yıllık çalışmanın ardından Rize’de kurulan DP teşkilat sayısı kırk üçe ulaştı. Partinin Karadere bucak başkanlığına Kazım Bey seçilmişti. Onun çalışmalarıyla Rize’de kurulan ilk teşkilatlar arasında Karadare nahiyesi, Tatlısu, Kızıltoprak, Taşçılar, Yumurtatepe, Fındıklı, Dülgerli, Yolbaşı, Kuruköy ve Dağdibi teşkilatları da vardı.[2]
DP Rize Merkez İlçe Kongresi 21 Aralık 1949 tarihinde yapıldı. 150 delegenin katılımıyla yapılan kongrenin başkanlığına Kâzım Cengiz seçildi. Seçim sonrası Merkez İlçe Başkanlığı’na Yusuf Tiryaki getirildi.[3]
Kazım Bey’in DP üst yönetimiyle iyi ilişkileri vardı. 1950 yılında Demokrat Parti iktidara gelince Karadere bucağında belediye teşkilatı kurulmasıyla ilgili çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalar olumlu sonuç verdi ve 1953 yılında bucak merkezinde belediye kuruldu.[4]
22 Şubat 1953 tarihinde yapılan ilk Belediye Meclisi seçiminde DP listesinin birinci sırasında yer aldı. Böylece Vilayet Umumî Meclisi Yedek Üyeliğine seçildi.[5] Listede birinci sırada olmasına rağmen Belediye Meclisinin reis seçiminde, ikinci sırada yer alan Alibey Yılmaz’ı destekledi.[6]
DP’nin Rize’deki ağır toplarından olan Kazım Bey iyi bir hatip idi. Zaman zaman Rize mahallî basınının Karadere temsilcisi gibi çalışmış, Karadere ile ilgili gelişmeleri haber yapıp mahallî gazetelerde yayınlatmıştı.[7]
1955 yılında yapılan yerel seçimler sonucu oluşan Belediye Meclisi, Belediyenin kuruluşunda emeği geçen Kazım Beyi reisliğe seçti.[8] Kazım Bey bir taraftan Belediye hizmetleriyle ilgilenirken diğer taraftan Karadere’yi Kalkandere adıyla ilçe yapmak için Hükümet nezdinde kulisler yürüttü. Bunun için Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ile görüşüp ilçe yapılması sözünü aldı. Bayar’ın Menderes ile birlikte bir açılış için Kars’a geleceğini haber alınca o da Kars’a gitti. Burada DP heyetine verilen ziyafetin 2850 TL’lik hesabını ödedi. Heyet araçla Kars’tan Erzurum’a gelip konukevine yerleşince Kazım Bey yeni yapılacak ilçeler arasına Kalkandere’nin de dâhil edilmesini istedi. Başbakan Menderes daha önce İyidere’nin ilçe yapılmasına dair Mehmet Fahri Mete’ye söz vermiş bulunuyordu. Konunun gündeme gelmesi üzerine Başbakan Menderes, Bayar’a; “Ben Başbakanım, siz Cumhurbaşkanısınız. Ben söz verdim Mete’ye, siz söz verdiniz Cengiz’e. Öyleyse Cengiz’e verilen sözü yerine getirelim.” dedi. Böylece ilçe yapılma sözünü alarak Kalkandere’ye döndü. Daha önce yapılan hazırlıklar üzerine kurbanlar kesildi ve kutlamalar yapıldı.
Kazım Bey DP’ye son derece bağlı ve bu partinin Rize’deki etkili isimlerinden biriydi. Yaptığı çalışmalarla 1957 yılından itibaren birçok CHP ve CMP üyesinin istifa edip DP’ye ve Menderes tarafından kurulan Vatan Cephesi’ne üye olmalarını sağladı. Bu yeni üyelerin adlarını Menderes’e düzenli olarak çektiği telgraflarla bildirdi.[9]Bu sayede partisinin gücünü kullanarak ilçesine hizmet almaya çalıştı. Bu yıllarda Rize’nin başka bölgeleri gibi Kalkandere’de de çay tarımı yaygınlaşmaya başlamıştı. Bunun için ilçede önce bir çay atölyesi sonra da fabrika kurulması için girişimlerde bulundu. Bu kapsamda 19 Aralık 1959 tarihinde Rize Valisi Ertuğrul Ünlüer ve Çay Fabrikaları Merkez Müdür Vekili Ekrem Varda Kalkandere’ye gelip Kazım Bey’le birlikte kurulacak çay atölyesi ve irtibatı temin edecek köprü yerini inceledi.[10] Bu çalışmaları semeresini vermiş 1962 yılında atölye, 1965 yılında fabrika açılmıştı.
27 Mayıs 1960 Askerî Darbesine kadar Belediye reisliği yapan Kazım Bey Darbeciler tarafından Belediye Meclisinin feshedilmesi üzerine düşürüldü. DP MKYK üyesi olduğu için hakkında tutuklama kararı çıkmıştı. Teslim olmadı ve müsait olmayan şartlarda kaçak yaşadığı için sağlığı bozuldu. 17 Ocak 1966 tarihinde Ankara’ya gitmek için Trabzon’da uçağa binince vefat etti. Cenazesi getirilip İlçe Merkezinin üst tarafında aile kabristanına defnedildi.[11]
[1] BCA.490.01.182.728.1.
[2] Sinan Başaran, “Rize’de Siyaset”, Cumhuriyet Döneminde Rize I (1923-1950), Ankara 2018, s. 318.
[3]Zafer, 24 Aralık 1949, S. 239.
[4] Rize, 26 Şubat 1952, S. 444, s. 1.
[5] Zümrüt Rize, 11 Ocak 1953, S. 378, s. 1.
[6] Zümrüt Rize, 19 Nisan 1960.
[7] Zümrüt Rize, 10 Ocak 1954, S. 765, s. 1; Rize, 14 Ağustos 1951, S. 251, s. 1; Rize, 25 Temmuz 1951, S. 231, s. 1.
[8] Zümrüt Rize, 19 Nisan 1960; Rize Çayeli’li Ahmet Rıza İrfanoğlu’nun Hayat Hikâyesi c. 3: Mühendislik Çalışmalarım ve Siyaset (1959-1987), İstanbul 2017, s. 14.
[9] BCA.010.09.217.672.2.132.138; Kaan Cem Geniş, Rize’de Siyasi Hayat (1946-1980), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih ABD, Yüksek Lisans Tezi, Muğla 2018, s. 65.
[10] Memleket, 22 Aralık 1959, S. 82, s. 1.
[11] Oğlu 1954 doğumlu Hüseyin Naci Yamakoğlu’nun verdiği bilgilerden derlenmiştir.
Yazar/Haber : İshak Güven Güvelioğlu
Karadereden Kalkandereye Kitabında İlçemize ait ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/kalkandere-karadereden-kalkandereye-tarih-halkiyat-ve-sahsiyetler/655572.html&filter_name=karadereden+kalkandereye
İshak Güven Güvelioğlu
RİZE ARAŞTIRMALARI VAKFI