Fırıldak 5000’in Yalnızca Tek Tuşu Var: “Ne istersen o ol.”

Fırıldak 5000

Geçen gün sokakta garip bir adam gördüm. Kafası sabit, gövdesi dönüyor. Meğer yeni nesil insanmış: Fırıldak 5000.

Bu çağda duran eziliyor, ezilmeyen de dönüyor. Sağa, sola, yukarı, aşağı... Yeter ki bir çıkarın etrafında tur atabiliyor olsun. Hatta bazıları öyle ustalaşmış ki, başkasının cebine kadar sarkabiliyor.

Kimisi öyle hızlı dönüyor ki arkasında hava akımı bırakıyor; yaklaşanın saçını başını dağıtıyor. Diğerleri daha tecrübeli: Hem dönüyor hem döndürülüyor. Ama yön kaybı yok, çünkü zaten bir yönleri yok.

Fırıldak 5000’in yalnızca tek tuşu var: “Ne istersen o ol.” Halk çocuğuysa halk çocuğu, gerekirse entel-dantel. Yüz değil, yüzlerce maske. Ve geçmiş mi? Bir tuşla sıfırlanıyor. Dünün yalanı, bugünün gerçeği olabiliyor.

Ama asıl dikkat çekici olan şu: Kafası sabit. Çünkü düşünmek artık sakıncalı. Gövde dönerken beyin susar. Yoksa baş döner, gerçekler görünür. Aman ha!

Doğruda durmak maraz, omurgasızlık ise meziyet sayılıyor. Kim daha hızlı ve pürüzsüz dönerse, en ayakta kalan oluyor.

Ve biz de onları izliyoruz, gıpta ile:

“Ne güzel dönüyor yahu… Keşke bizim de bir pervanemiz olsaydı.”

Aydın Mertayak