9367,77%3,72
34,48% 0,07
36,21% -0,34
2960,09% 0,86
4956,37% 0,55
TARIM VE GIDA ÜRETİMİNİ SÜRDÜRELİM
Tarım ve Gıda Etiği Derneği Yönetim Kurulu (TARGET); “Her yıl belirli bir tema çerçevesinde gıdaya erişimin sağlanması, açlığın önlenmesi gibi konuların masaya yatırıldığı 16 Ekim Dünya Gıda Günü bu sene küresel Kovid-19 salgınının gölgesinde gerçekleşecek. Salgın, her konuda değerlerin, uygulamaların, politikaların ve günlük alışkanlıkların gözden geçirilmesine, önceliklerin değişmesine neden oldu ve olmaya devam ediyor.
HABER: BAYRAM ALİ KAVALCI
Pek çok alışkanlığın uzunca bir süreliğine terk edildiği veya revize edildiği böylesi bir dönemde gıdanın vazgeçilmezliği bir kez daha anlaşıldı. Salgın sürecinde sınırların kapatılmasının, insan hareketlerinin sınırlandırılmasının tarım ve gıda sistemine yönelik olası olumsuz sonuçlarının fikri dahi tüm insanlığı korkutmaya yetti. Dünyada üretilen gıda miktarının tüm dünya nüfusunu beslemeye yeterli olduğu, ancak dağılımda eşitsizlikler olduğu uzun yıllardır bilinmekteydi. Dünyanın bir kısmı obezite ile mücadele ederken, her gün binlerce ton gıda israf edilir ya da kaybedilirken, diğer bir kısmında insanlar açlıkla mücadele ediyor. FAO güncel verilerine göre dünya üzerinde 2 milyardan fazla insan düzenli bir biçimde güvenli ve besleyici gıdaya ulaşamıyor! Salgın süreci bu yaranın daha da derinleşmesine neden oluyor. Bu yıl yine -her yıl olduğu gibi- açlığı ve yetersiz beslenmeyi konuşuyoruz. Açlıkla mücadelede bir türlü ulaşılamayan “sıfır açlık” hedefi ile aramız gittikçe açılıyor.
Artık yeni bir şeyler yapma zamanıdır. Her zaman olduğu gibi salgın döneminde de kahramanca üreten ve toplumu besleyen tarım ve gıda üreticilerini korumak ve kollamak zamanıdır. Bunun yolu tarım/gıda sistemine herhangi bir ekonomik faaliyet olarak bakmamaktan geçmektedir.
FAO bu senenin temasını, “Büyütelim, besleyelim, hep birlikte sürdürelim” olarak belirledi.
O halde, özellikle çok daha kırılgan bir yapıda olan küçük üreticilerin, aile çiftliklerinin üretkenliklerini sürdürmelerini sağlamak durumundayız… O halde, üreticimizi ithalatla eğitmek yerine, üzerinde üretim yaptıkları toprakta, çiftlikte mutlu olmalarını sağlamak zorundayız. Ürünlerinin pazarda hak ettiği fiyatlarla tüketici ile güvenli bir biçimde buluşmasını sağlamak zorundayız… Yerel üretimi ve tüketimi özendirmek zorundayız… Tarım ve gıda sistemine etik değerleri odağa alan, daha adil, daha paylaşımcı ve dayanışmacı, emeğe ve doğaya saygılı yeni bir dünya görüşü ile yaklaşmalıyız. ”şeklinde açıklandı.