Toplantıya farklı üniversitelerden akademisyenlerin yanı sıra, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çaykur Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Araştırma Enstitüleri, Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun İl ve ilçe Tarım Müdürlükleri, DOKA, Rize il ve ilçe ziraat odaları, Rize Ticaret Borsası, Rize Ticaret ve Sanayi Odası, ÇAYMER, Ulusal Çay Konseyi, özel sektörden birçok fabrika ve çay müstahsillerinden oluşan yaklaşık olarak 110 paydaş katılım sağladı.
Moderatörlüğünü Rektör Yardımcımız ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörümüz Prof. Dr. Ali BİLGİN’nin yaptığı panelde, çay üreticilerimizin ve bölgemizin önemli sorunlarından biri olan “yalancı kelebek (Ricania sp)” ve “sarı çay akarı” isimli iki önemli zararlı konusunda ülkemizde bugüne kadar önemli çalışmalar yürütmüş uzmanlar tarafından 6 farklı sunum gerçekleştirildi.
Panelin moderatörü olan Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali BİLGİN açılış konuşmasında; “Bölgemize önemli bir katma değer sağlayan çayın bahçeden bardağa kadar olan süreçlerinin hepsini yeniden ele alarak değerlendirmek ve modernizasyonu sağlamak suretiyle çay tarımının sürdürülebilirliğini ve daha uzun süre insanımıza hizmet etmesini sağlamak Çay İhtisas Üniversitemizin temel amaçlarından biridir. Üniversitemizin çay alanında ihtisaslaşma kapsamında üstlendiği bu misyon ile çay konusunda verim ve kaliteyi arttırmak sureti ile üreticilerimizin taleplerine de cevap verecek çalışmalar yürütmektedir. Bu panel de söz konusu amaçlar doğrultusunda düzenlenmiştir ve üreticilerimizin sorunlarına cevap olabilmesini temenni ederiz.” ifadelerini kullandı.
Panelde, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa AKINER “Yalancı Kelebeğin Türkiye ve Doğu Karadeniz’deki Dağılım Biçimi ve Mücadele Sorunsalı”; Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail DEMİR ‘Yalancı Kelebek ile Mücadelede Yerel Mikoinsektisit Geliştirilmesi’; Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar AK “Yalancı Kelebek (Ricania japonica) (Hemiptera: Ricaniidae)’nın Tanımı, Biyolojisi ve Mücadelesi”; İzmir Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden Dr. Fatma ÖZSEMERCİ ‘Yalancı Kelebek (Ricania japonica) ile Mücadelede Biyoteknik Yöntemlerin Kullanılması’; Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden Uzman Heval DİLER “Rize ilinde Çaylarda Zararlı Sarı Çay Akarı [Polyphagotarsonemus latus (Banks) (Acari: Tarsonemidae)] Sürveyi ve Mücadele Olanakları” ve Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden Uzman Reyhan SEKBAN “Yalancı Kelebek (Ricania japonica) ve Sarı Çay Akarı (Polyphagotarsonemus latus) İle İlgili ÇAYKUR
Tarafından Yapılan Proje Çalışmaları”, konularında yaptıkları projelerin sonuçlarını ve bu konulardaki önerilerini katılımcılar ile paylaştılar.
Panelistler tarafından:
· Yalancı kelebek ile mücadelenin mutlaka yumurtlama döneminden önce yapılması gerektiği, nimfler çıkana kadar mücadelenin kültürel önlemler ile yapılabileceği, nimf döneminde mücadelede bazı sebzelerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geçici olarak önerilen biyopreperatların kullanılabileceği,
· Yalancı kelebekle mücadelede entomopatojen olan doğal düşmanların korunması ve etkinliklerinin artırılması için kimyasal mücadeleye alternatif metotla olan kültürel mücadele ve biyoteknik mücadele gibi mücadele şekillerine öncelik verilmesi gerektiği,
· Yapılan çalışmalarda geliştirilen prototiplerin yalancı kelebek üzerinde öldürücülük oranının yüksek olduğu ve bu ürünlerde ruhsatlandırma ve ticarileştirme aşamasına gelindiği,
· Rize ilinde çay, kivi, sebze ve mısır alanlarında yürütülen biyoteknik yöntemlerin denendiği çalışmalarda; erginlerin görüldüğü dönemde elektrik veya güneş enerjisiyle çalışan ışık + su kombine tuzakların, nimflerin görülmesi ile birlikte ise sarı su tuzaklarının etkili olduğu, bu tuzakların düzenli olarak kullanılmaları ile yalancı kelebek (Ricania japonica) popülasyonunun azaltılmasının mümkün olacağı,
· Yalancı kelebeğin, Karadeniz sahil hattı ve Trakya’ya yayılmış durumda olduğu, bu türün bitki özsuyu ile beslendiği için tek yıllık ve iki yıllık bitkilerde çok ciddi zararlara sebep olduğu, çaya zarar verdiği konusunda net bir çalışmanın olmadığı, bu konuda çalışmaların devam ettiği,
· Toplam 9 ilçede 277 çay bahçesinde yürütülen bir çalışma ile de sarı çay akarının popülasyon yoğunluğu ve yaygınlığının belirlendiği, organik tarımda ruhsatlı akarisitlerin ve biyolojik mücadele etmenlerinin bu zararlıya karşı rahatlıkla kullanılabileceğinin ortaya konulduğu belirtilmiştir.
Sunumların ardından katılımcıların sorularının cevaplandığı soru ve cevap kısmından sonra, Rektör Yardımcımız ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörümüz Prof. Dr. Ali BİLGİN yaptığı kapanış konuşmasında; Üniversitemizde bölgede görülen zararlılara yönelik çalışmaların yürütüldüğünü ve çay ihtisaslaşma kapsamında da bu çalışmaların artarak devam edeceğini bildirerek, tüm bu araştırma sonuçlarının bir an önce sahaya yansıtılması için her türlü işbirliğine açık olduklarını söyledi.
RTEÜ BASIN
9489,83%1,30
34,54% 0,20
36,07% -0,43
2990,02% 0,96
5006,57% 1,04