OSMANLI DÖNEMİ RİZE VAKIFLARI
İshak Güven Güvelioğlu
Halk arasında “hayır kurumu” olarak bilinen vakıflar, İslâm hukukunda kişinin kendi mülkiyetinde olan bir takım malları, ebedî olarak insanların istifadesine sunmasıdır. Bu ifadeden anlaşıldığına göre vakıf, hukukî bir akit olup bununla bir kimse Allah’a yakın olma gayesiyle menkul veya gayrimenkul emlâkını dinî, hayrî ve sosyal bir gaye için ebedî olarak tahsis ettiği anlaşılır.[1] İnfak ve sadaka-i cariye düşüncesinin ürünü olan vakıftan gaye, Allah’ın rızasını kazanmaktır.
Varlığı İslam öncesi dönemlere kadar uzanan vakıf müessesi, asıl gelişimini İslam dini ile kazanmıştır. İslamiyet’te ilk vakıf, Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) tarafından kurulmuştur. Hayber’in fethinden sonra Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in hissesine düşen oldukça değerli bir arazi, ashâb-ı suffe veya Medine fukarası için vakfedilmiştir. Peygamberimizin tavsiyesi üzerine ashab-ı kiramdan da birçok kişi vakıf yapmıştır.
Emevîler, Abbasîler gibi bütün İslâm toplumlarında vakıflar kurulmakla birlikte bu kurum özellikle Türk topluluklarında ve devletlerinde daha çok ön plana çıkmıştır. “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydaları olanıdır.” düsturunu rehber edinen ecdadımız, Allah rızasını kazanmak maksadıyla sayılamayacak kadar çok vakıf tesis ederken; toplumda yardımlaşma duygusunun gelişimine katkı sağlamışlardır. Konu üzerine çalışanlar, özellikle Osmanlı Devlet’inin bir vakıf toplumu olduğuna işaretle, durumu şu ifadelerle dile getirmişlerdir: “Osmanlı toplumunda bir ferd, vakıf şifahânesinde doğar, vakıf bir beşikte sallanır, vakıf bir mektepte okur ve neticede vakıf bir tabut ile dâr-ı bekâ’ya yolcu edilir.” Kısaca, Osmanlı devri insanı hayatın başlangıcından sonuna kadar vakıf hizmetleriyle iç içedir.
Osmanlı toplumunda vakıflar padişah, hanedan mensupları, devlet görevlileri, askerler, din adamları ve halktan zengin olanlar gibi toplumun her kesimden insanlar tarafından kurulabilmiştir. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nde ülkedeki dinî hizmetler, şehir ve kasabaların suları, köprüler, mezarlıklar, yollar, kaldırımlar, sağlık hizmetleri, eğitim ve öğretim hizmetleri, sosyal yardımla ilgili hizmetler gibi günümüzde çeşitli bakanlık, belediye ve özel idarelerin alanına giren faaliyetler yüzyıllar boyu vakıflar tarafından yürütülmüştür. Yapılan araştırmalar, Osmanlı döneminde tesis edilen vakıfların %35-40’ının kadınlar tarafından kurulduğunu göstermektedir ki bu durum kadınların sosyal hayattaki konumlarının anlaşılması bakımından dikkat çekicidir.
Osmanlı Devleti’nde çok geniş bir alanda hizmetler veren vakıfların idare, teftiş ve muhasebeleri Evkâf-ı Humayûn Nezareti’nin kuruluşundan önce zaman zaman Sadrazamlık, Şeyhülislâmlık, Babussaade ve Darussaade makamlarınca yürütülmüştür. 1826 yılında Evkâf-ı Humayûn Nezareti’nin kurulmasıyla vakıfların yönetim ve denetimi bu kuruluşun uhdesinde verilmiştir.
Vakıf alanında yeni bir çığır açan Osmanlılar, daha önce sadece gayrimenkul vakfedilirken, nakit parayı da vakfedilir hale getirmişlerdir. Vakfedilen paranın neması ile vakfiyede belirtilen şartlara göre ilgili hizmetler görülmüştür. Tüm vakıf hizmetleri din ve sosyal sınıf ayırımı yapılmadan ve tamamen ücretsiz olarak sunulmuştur. Vakıflar tarih boyunca çok çeşitli alanlarda ve çok geniş coğrafyalarda faaliyet gösterdikleri için vakıf belgeleri olan vakfiyeler; ait oldukları dönemin tarihi, kültürü ve sosyal yaşantısı yönünden de emsalsiz birer hazine hüviyetindedirler.
Osmanlı Vakıf müesseselerine ait belgeler, genel olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü Tarihi Vakıf Kayıtları Arşivi ve Osmanlı Arşivi’ndeki çeşitli fonlarda bulunmakla birlikte bir takım kütüphane ve özel arşivlerde de bu alanla ilgili belgelere tesadüf edilmektedir. Nitekim Rize ile ilgili vakıf belgeleri de, genelde bu iki arşiv, Rize ve Pazar Şeriye Sicilleri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kayıtları Arşivi’nden tespit edilmiştir.
Bu araştırmada bahsedilen arşivlerde Rize bölgesinde tesis edilmiş vakıflara ait elde edilen birçok belgede Rize’nin köy ve mahallelerinde en az bir vakfın tesis edildiği görülmektedir. Bu araştırmada tanıtılacak vakıflar ise doğrudan vakfiyesi tespit edilen 236 vakıftan oluşacaktır. Vakfiyesi tespit edilememiş, yalnız muhasebe, tevcihat, tezkire, berat, ferman ve şahsiyet gibi kayıtları ile bilinen vakıflar da bu sayıya ilave edilirse sayı 1000 civarına ulaşmaktadır.
Rize’de kurulan vakıflara ait belgeler incelendiğinde bu vakıfların öncelikle din adamları, ağalar, eşraf, tüccar, esnaf gibi her kesimden insan tarafından kurulmuşlardır. Bunların genelde cami, mescit, mektep, medrese için vakfedilen nukûd-i mevkûfe (nakit paralar) ve dükkân, mağaza ve kahvehane gibi gayr-i menkullerin kira geliri vakıflar oldukları görülmektedir.
Rize için tespit edilen en eski vakıf ise 1632 yılında tesis edilmiştir.[2] Bu vakıf, Cafer Ağa adlı bir hayır sahibinin Rize’nin 34 köyünde bulunan meralarının mahsul gelirlerini Reşadiye Mahallesi Camii’ne ve cami görevlilerine vakfetmesiyle ilgilidir. Makalede konu edilen son vakıf ise İkizdere Bayırköy’den Ekşioğlu Mustafa Efendi’nin Çamçavuş adlı mevkide inşa ettiği mescit için on üç bin beş yüz kuruşu vakfetmesine dairdir.[3]
Rize’de kurulan vakıfların yıllara göre dağılımı şöyledir:
Yıl | Vakıf Adedi |
1632 | 1 |
1752 | 1 |
1817 | 1 |
1843 | 1 |
1859 | 2 |
1860 | 1 |
1863 | 3 |
1864 | 2 |
1866 | 1 |
1868 | 5 |
1869 | 1 |
1870 | 1 |
1871 | 2 |
1872 | 6 |
1873 | 4 |
1874 | 5 |
1875 | 4 |
1876 | 1 |
1877 | 2 |
1879 | 3 |
1880 | 1 |
1881 | 8 |
1882 | 6 |
1883 | 5 |
1884 | 3 |
1885 | 5 |
1886 | 4 |
1887 | 1 |
1888 | 1 |
1889 | 3 |
1890 | 2 |
1891 | 7 |
1892 | 10 |
1893 | 12 |
1894 | 5 |
1895 | 8 |
1896 | 3 |
1897 | 2 |
1898 | 5 |
1899 | 5 |
1900 | 6 |
1901 | 9 |
1902 | 8 |
1903 | 10 |
1904 | 10 |
1905 | 4 |
1906 | 5 |
1907 | 4 |
1908 | 6 |
1909 | 2 |
1910 | 9 |
1911 | 10 |
1912 | 4 |
1913 | 3 |
1914 | 2 |
1922 | 1 |
En çok vakıf tesis edilmiş yerler arasında Rize merkez mahalleleri, Pazar’ın Suçatı köyü, Çayeli Büyükköy ve İkizdere’nin Cimil köyü dikkat çekmektedir. Rize’nin Piriçelebi Mahallesi’nde 9, Tophane Mahallesi’nde 5, Pazar’ın Suçatı köyü ve İkizdere’nin Cimil köyü’nde 6, Çayeli Büyükköy’de 5 vakıf tesis edilmiştir. Ayrıca Rize Merkez’e bağlı Yeniköy, Çarşı, Kaplıca, Reşadiye, Bağdatlı, Müftü, Pazarköy, Selimiye, Taşpınar, Bozkale, Kömürcüler, Kireçhane ve Hamidiye mahalle ve köylerinde; Çamlıhemşin’in Ülkü köyü; Çayeli’nin Çeçeva, Limanköy, Sırt, Beşikçiler, Musadağı köyleri; İkizdere’nin Bayırköy, Güneyce, Demirkapı, Dereköy ve Çiçekli köyleri; Pazar Merkez, Akbucak, Sulak, Sivrikale, Kocaköprü, Güneyköy; Ardeşen’in Tunca, Aşağ Durak ve Yukarı Durak köyleri; Güneysu’nun Adacamii ve Islahiye köyleri; Hemşin’in Bilenköyü; İyidere’nin Fıçıtaşı ve Çiftlik köyleri ile Kalkandere’nin Hüseyinhoca, Yokuşlu, Apancene ve Hurmalık köylerinde birden fazla vakıf kurulmuştur.
Bugünkü idari düzenlemeye göre ilçeler itibariyle vakıfların kurulduğu yerler ve sayıları şöyledir:
İlçe Adı | Vakıf Adedi |
Rize merkez | 77 |
Ardeşen | 12 |
Çamlıhemşin | 13 |
Çayeli | 27 |
Derepazarı | 3 |
Fındıklı | 4 |
Güneysu | 9 |
Hemşin | 4 |
İkizdere | 29 |
İyidere | 7 |
Kalkandere | 14 |
Pazar | 37 |
Toplam | 236 |
KALKANDERE VAKIFLARI
Karadere Nahiyesi Hükümet Konağı civarında inşa olunan cami için Toğli köyünden Turaboğlu Hacı Süleyman bin Memiş’in iki bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması caminin imam ve hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 25 Rebiülevvel 1311 (5. 10. 1893).[4]
Vandri (Çağlayan) köyü halkından Hacıoğlu Hasan Efendi bin Mustafa Efendi’nin bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması Vandri köyü yakınında bulunan Serandinoz (Yemişlik) köyünün Kirazlı meydanı denen mahallinde yeni olarak inşa olunan mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 20 Safer 1330 (9. 2. 1912).[5]
Tulun (Taşçılar) köyünden İslâmoğlu Hafız Yusuf Efendi bin Mustafa’nın Tonik (Kızıltoprak) köyü camisi için bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması Tonik köyünde bulunan caminin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 15 Receb 1332 (9. 6. 1914).[6]
Silyan (Yokuşlu) köyünden Hoçazoğlu İsmail bin Ahmed’in köydeki mescit için bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 25 Zilkade 1288 (4. 2. 1872).[7]
Silyan-ı Ahya (Yokuşlu) köyünden Hoçazoğlu İsmail bin Ahmed’in köy camisi için bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması caminin imam ve hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 14 Zilkade 1310 (30. 5. 1893).[8]
Taserik (Dilsizdağı) köyünden Durmuşoğlu İbrahim bin Ahmed’in köydeki eski mescit için bin beş yüz kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 25 Zilkade 1289 (25. 1. 1873).[9]
İnci köyünden Keşkinoğlu Dursun Efendi bin Ahmed’in köy camisi için bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması caminin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 15 Zilkade 1298 (9. 10. 1881).[10]
Maşer (Dülgerli) köyü Kaçal Mahallesi’nde ashab-ı hayratın yeni olarak inşa ettikleri mescit için köy halkından Kalpakoğlu Kasım bin Memiş, Hacıbekiroğlu Bilal bin İsmail ve Fettahoğlu Molla Hüseyin bin Ahmed’in toplam bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması caminin imam ve hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 18 Cemaziyelahir 1310 (7. 1. 1893).[11]
Apancene köyü Suniko (Yeşilköy) mahallesi halkından Silyanoğlu Yahya Efendi bin Memiş’in mahalledeki mescit için iki bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mahalledeki mescidin imam ve hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 9 Şevval 1318 (30. 1. 1901).[12]
Apancene köyünden Hacıosmanoğlu Hafız Hasan Efendi bin Hacı Süleyman’ın köyde Hacıosmanlı denen mahallinde bulunan mescit için iki bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik nemasından yarısı mescidin tamirine, yarısı da mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 29 Şaban 1329 (24. 8. 1911).[13]
Sivane (Hüseyinhoca) köyü Karaibrahimoğlu Mahallesi halkından Karaibrahimoğlu Ali Efendi bin Yusuf’un mahallede yeni olarak inşa olunan mescit için iki bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 18 Safer 1299 (31. 1. 1882)[14]
Sivane (Hüseyinhoca) köyünden Sarıhasanoğlu Ahmed Efendi bin Salih’in köy mesciti için bin beş yüz kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mescidin imamı ve hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 27 Zilkade 1329 (19. 12. 1911).[15]
Andra (Hurmalık) köyünden Küsküoğlu Mehmed bin Süleyman ve Küsküoğlu Mehmed bin Osman’ın 29 adet yüzlük mecidiye altını vakfı. Bu meblağın senelik neması ashab-ı hayır tarafından köyde inşa edilmiş on üç bab hücreli medresenin müderrisine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 21 Safer 1310 (13. 9. 1892).[16]
Andra (Hurmalık) köyünden Küsküoğlu Süleyman Efendi bin Çakır Abdülkerim’in Kayabaşı adlı mahalde yeni olarak inşa olunan mescit için bin kuruşu vakfı. Bu paranın senelik neması mescidin hatibine verilmek üzere vakfedilmişti. Tarih 23 Rebiülevvel 1320 (29. 6. 1902).[17]
[1] Hamdi Döndüren, İslâm Hukukuna Göre Günümüzde Vakıf Meseleleri, İstanbul 1998, s. 21.
[2] TKGM. Arşivi, Defter No. 29. (Defter sonunda bulunan hicri 1041 tarihli varaklar).
[3] VGM. Arşivi, Defter No: 1993, s. 139.
[4] VGM. Arşivi, Defter No: 593, s. 156; Rize Şer’iye Sicili, 1501, s. 193.
[5] VGM. Arşivi, Defter No: 606, s. 128.
[6] VGM. Arşivi, Defter No: 607, s. 174.
[7] VGM. Arşivi, Defter No: 587, s. 40.
[8] VGM. Arşivi, Defter No: 591, s. 218.
[9] VGM. Arşivi, Defter No: 587, s. 41.
[10] VGM. Arşivi, Defter No: 589, s. 100; Rize Şer’iye Sicili, 1499, s. 140.
[11] VGM. Arşivi, Defter No: 593, s. 91; Rize Şer’iye Sicili, 1501, s. 96.
[12] VGM. Arşivi, Defter No: 596, s. 153; Rize Şer’iye Sicili, 1504, s. 43; BOA. EV. MKT. 3352/72; BOA. EV. MKT. EVM. 13/16.
[13] VGM. Arşivi, Defter No: 595, s. 214.
[14] Rize Şer’iye Sicili, 1499, s. 145.
[15] VGM. Arşivi, Defter No: 600, s. 214; Rize Şer’iye Sicili, 1508, s. 61.
[16] Rize Şer’iye Sicili, 1501, s.76.
[17] VGM. Arşivi, Defter No: 602, s. 62; Rize Şer’iye Sicili, 1504, s. 153.